Trabzonspor’un İlk Yarı İsyanı: Bu Sessizlik Kabul Edilemez

 

Trabzonspor’un İlk Yarı İsyanı: Bu Sessizlik Kabul Edilemez Sahaya çıkan bir takım düşünün; adı Trabzonspor. Formasında yılların emeği, armasında Karadeniz’in hırçınlığı var. Ama bu akşam Kasımpaşa karşısında oynanan ilk yarıda sahada ne hırçınlık vardı, ne direnç, ne de mücadele… Sadece sessizlik. Dakikalar ilerliyor, tabelada zaman akıyor ama Trabzonspor adına sahanın içinde hiçbir şey olmuyor. Şut yok. Korner yok. Faul bile yok! Bu bir istatistik değil, bir çığlıktır aslında. Futbolun temel reflekslerinin bile gösterilemediği bir ilk yarı oynandı bu akşam. Bordo-mavililer, tabiri caizse rakibin misafiri gibiydi sahada. Kasımpaşa her anlamda daha hazır, daha planlıydı. Ve bu hazırlığın ödülünü de Arseniy Batagov’un kendi kalesine attığı trajikomik golle aldı. Trabzonspor ise bu şansı bile değerlendirecek bir kıpırdanma gösteremedi. İlk 45 dakikada sıfır şut çeken, sıfır faul yapan, sıfır köşe vuruşu kazanan bir takımın adının “Trabzonspor” olması taraftarı derinden sarsar. Bu sadece teknik direktörün değil, sahadaki tüm oyuncuların aynaya bakması gereken bir durumdur. İkinci yarıda gelen Danylo Sikan golüyle bir puan kurtarıldı belki. Ama oyun olarak ne kurtarıldı, ne kazanıldı? Kazanılan bir şey varsa, o da Trabzonspor’un bu görüntüyle sezonu tamamlamasının mümkün olmayacağı gerçeğidir. Ve şimdi sırada sezonun en ciddi sınavları var. Hafta sonu Galatasaray ile ligde, ardından hafta içi Türkiye Kupası yarı final rövanşında yine Galatasaray ile karşılaşılacak. Bu iki maç, sadece sezonun değil, takımın karakter testidir. Trabzonspor bu değil. Trabzonspor mücadeledir, inançtır, asla pes etmeyen ruhtur. O ruh bu akşam yoktu ama hafta boyunca o ruh tekrar hatırlanmazsa, kaybedilecek olan sadece maçlar değil, kimliktir. Artık kimse sessiz kalmamalı. Sahada da, kenarda da!